Harvard Onursal Başkanı ve Charles W. Eliot Üniversitesi Profesörü Lawrence H. Summers, “Yaklaşık 50 yıllık Harvard üyeliğim boyunca, hiçbir zaman bugünkü kadar hayal kırıklığına uğramadım. Harvard yönetiminin şu ana kadarki sessizliği, öğrenci gruplarının yalnızca İsrail’i suçlayan sesli ve geniş çapta aktarılan açıklamalarıyla birleştiğinde, Harvard’ın Yahudi İsrail devletine karşı düzenlenen terör eylemlerine karşı en iyi ihtimalle tarafsız görünmesine olanak tanıdı” dedi.
Summers, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, Harvard’ın İsrail-Filistin çatışmasındaki sessizliğini eleştirdi. Summers, yayınladığı tweetselde “Üniversite ve Yüksekokuldan, terör saldırılarını düzenleyenleri kınayan ve kurbanlarıyla dayanışma içinde olan gerekli açıklamaların yakında geleceğini ümit ediyorum” ifadelerini kullandı.
Summers’ın yayınladığı tweetsel şöyle:
“Yaklaşık 50 yıllık Harvard üyeliğim boyunca, hiçbir zaman bugünkü kadar hayal kırıklığına uğramadım ve yabancılaşmadım.
“48 saat sonra hala elimizde resmi bir açıklama yok”
Harvard yönetiminin şu ana kadarki sessizliği, öğrenci gruplarının yalnızca İsrail’i suçlayan sesli ve geniş çapta aktarılan açıklamalarıyla birleştiğinde, Harvard’ın Yahudi İsrail devletine karşı düzenlenen terör eylemlerine karşı en iyi ihtimalle tarafsız görünmesine olanak tanıdı.
Başkan Bacow’un, Putin’in işgali ve Harvard bahçesine Ukrayna bayrağını dalgalandırma kararından sonra Ukrayna’ya güçlü destek açıklamasının aksine… Ya da Dean Gay’in polis şiddetiyle ilgili güçlü açıklaması, 48 saat sonra, ahlaki testlerin yapıldığı bu dönemde henüz elimizde resmi bir Harvard açıklaması yok.
“Gerekli açıklamaların yakında geleceğini ümit ediyorum”
Bunun yerine Harvard, görünüşe göre iki düzine öğrenci grubundan gelen ve tüm şiddetin sorumlusu olarak İsrail’i suçlayan, ahlaki açıdan vicdansız, ifadesiyle tanımlanıyor. Yönetimin, Üniversite ile olan bağlarını koparmadaki başarısızlığını anlayamıyorum ve bu açıklamayı kınamıyorum.
Üniversite ve Yüksekokuldan, terör saldırılarını düzenleyenleri kınayan ve kurbanlarıyla dayanışma içinde olan gerekli açıklamaların yakında geleceğini ümit ediyorum.
Açıkça söylemek gerekirse İsrail’in geçmişteki, şimdiki ve gelecekteki politikasını eleştirmekte yanlış bir şey yok. Başbakan Netanyahu’yu sert bir şekilde eleştirdim. Ancak bu, terörizme ilişkin net olmamaktan çok farklı.”