Emniyet’te sustu, Savcılıkta konuştu: Firari FETÖ’cünün kimlik oyunu
15 Temmuz darbe girişiminin kilit ismi Adil Öksüz’ün kaçışına yardım eden Cihat Yıldız’la ilgili yeni detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor. Emniyette ifade vermeyi reddeden Yıldız’ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda verdiği ifade ortaya çıktı. FETÖ’nün 2 numaralı adamı Mustafa Özcan’ın sağ kolu olduğu ortaya çıkan Yıldız, sorgusunda FETÖ yöntemi takiyeye devam etti.
Mesleğini ‘öğretmen’ olarak belirten Yıldız ayrıca herhangi bir gelirinin olmadığını söyledi. “Emniyette susma hakkımı kullanmıştım. Burada ifade vermek istiyorum” diyen Yıldız, darbe girişiminden sonra Esenler ve Bahçelievler’de kaldığını ancak bu evlerin adreslerini hatırlamadığını öne sürerek vermeyi reddetti.
Yıldız ifadesinde, “Kaldığım yerler hakkında bilgi vermek istemiyorum” dedi. 2000 yılında öğretmenlik yaparken Eskişehir’de evlendiğini belirten Yıldız, “15 Temmuz darbe girişiminden sonra ise sağda solda takıldım. Kod ismim ya da bir lakabım olup olmadığı konusunda cevap vermek istemiyorum” diye konuştu.
KENDİNİ GİZLEME YOLUNA GİTMİŞ
FETÖ’cü Adil Öksüz’ün firarına yardım etmekten dolayı görülen davada dosyası firari olması nedeniyle ayrılan Yıldız, “Hakkımda çıkartılan yakalama kararından ailemin bilgi vermesi üzerine haberdar oldum. Onlara kimin haber verdiğini bilmiyorum. Ben de bunun üzerine kendimi gizleme yoluna gittim. Ülkeden ayrılmayı istemedim” dedi.
ÜSTÜNDEN AĞABEYİNİN KİMLİĞİ ÇIKTI
Yakalandığı sırada üzerinde ağabeyi Mustafa Yıldız’ın kimlik belgesi çıkan ve polislere bu kimliği gösteren Yıldız, neden sahte kimlik kullandığı sorusuna, “Kaçmayı sürdürmeyi düşünüyordum” dedi.
CAMİYE GİDEN YOLDA ‘RASTLANTI’
Yakalandığı gün Esenyurt’ta öğle namazına gitmek için yürüdüğünü iddia eden Yıldız, “Yakında bir camide yoktu. Rastlantı sonucu orada beklemekte olan beyaz renkli bir aracın yanına gittim. Yakın bir cami olup, olmadığını sordum. O da istersem camiye bırakabileceğini söyledi. Ben de kabul ettim” dedi.
Birlikte yakalandığı FETÖ’nün mahrem sorumlularından Ahmet Hızal’ı da kendi bindiği araca şans eseri aldıklarını iddia eden Yıldız, “O sırada yine tanımadığım bir kişi daha vardı. O da ben de geleyim dedi. Şoför tamam dedi. Bu şekilde araca bindik. Ahmet Hızal’la ilk kez orada rastlantısal şekilde görüştüm. Daha önceden tanımıyorum. Arabayı kullanan kişiyi de daha önceden tanımıyordum. Tamamen rastlantı sonucu aynı araçta yakalandık” diye konuştu.
Yakalandığı anları anlatan Yıldız, “Bir süre arabayla gittik. Bir kilometre gittiğimizde ben sol tarafta bir cami gördüm. Şoför o tarafa dönemeyeceğini söyleyip, yol üzerinde başka bir yere bırakmayı teklif etti. Bu sırada trafik durdu. İleride çevirme olduğunu gördüm. Öğle namazı geçiyor diye diğer kişi ile beraber yürüyerek camiye gitmek için araçtan indik. Polis memuru bizi yanına çağırdı. Yakalanmam bu şekilde oldu” ifadelerini kullandı.
BYLOCK’U HATIRLAMADI
FETÖ içerisinde faaliyet yürüttüğünü kabul etmeyen Yıldız, FETÖ iltisakı nedeniyle kayyum atanan şirketlerde kaydı olduğunun doğru olduğunu, Bank Asya’ya para yatırmasını ise, “Bank Asya’ya o tarihlerde batırılmasını hukuksuzluk olarak gördüğümden 2014’de para yatırdığım doğrudur” diyerek örgüt üyelerinin tipik savunmalarından birini yaptı. Yıldız, Bylock kullandığını da hatırlamadığını öne sürdü.